NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’S-SİYER

<< 2319 >>

باب توجيه العيون والتولية عليهم

158- Gözcü Göndermek ve Onlara Birini Komutan Kılmak

 

أخبرني عمران بن بكار بن راشد قال حدثنا أبو اليمان قال حدثنا شعيب عن الزهري قال أخبرني عمرو بن أبي سفيان عن أسيد بن جارية بن جارية الثقفي وكان من أصحاب أبي هريرة أن أبا هريرة قال إن النبي صلى الله عليه وسلم بعث عشرة رهط سرية عينا وأمر عليهم عاصم بن ثابت الأنصاري جد عاصم بن عمر بن الخطاب فانطلقوا حتى إذا كانوا بالهداة وهي بين عسفان ومكة ذكروا لحي من هذيل يقال لهم بني لحيان تنفروا لهم بقريب من مائة رجل رام فاقتصوا آثارهم حتى وجدوا مأكلهم تمرا تزودوه من المدينة فاتبعوا آثارهم فلما رآهم عاصم وأصحابه لجؤوا إلى قدقد وأحاط بهم القوم فقالوا لهم انزلوا وأعطوا ما بأيديكم ولكم العهد والميثاق لا يقتل معكم أحد فقال عاصم بن ثابت أمير السرية أما أنا فوالله لا أنزل اليوم في ذمة كافر اللهم أخبر عنا نبيك صلى الله عليه وسلم فرموهم بالنبل فقتلوا عاصما في سبعة ثم نزل إليهم ثلاثة رهط بالعهد والميثاق منهم خبيب الأنصاري وابن دثنة ورجل آخر فلما استمكنوا منهم أطلقوا أوتار قسيهم فأوثقوهم فقال الرجل الثالث هذا أول الغدر والله لا أصحبكم فجروه وعالجوه فأبى أن يصحبهم فقتلوه فانطلقوا بخبيب وابن دثنة حتى ابتاعوهما بمكة بعد وقيعة بدر فابتاع خبيبا بنو الحارث بن عامر بن نوفل بن عبد مناف وكان خبيب هو قتل الحارث بن عامر يوم بدر فلبث خبيت عندهم أسيرا فأخبرني عبد الله بن عباس أن ابنة الحارث أخبرتهم أنهم حين اجتمعوا استعار منها موسى يستحد بها فأعارته قالت فدرج بن لي وأنا غافلة حتى أتاه فوجدته على فخذه والموسى بيده ففزعت فزعة عرفها خبيب في وجهي فقال أتخشين أن أقتله ما كنت لأفعل ذلك قالت ووالله ما رأيت أسيرا قط خيرا من خبيب لقد وجدته يوما يأكل من قطف عنب في يده وإنه لموثق في الحديد وما بمكة من ثمرة فكانت تقول إنه رزق من الله رزقه خبيبا فلما خرجوا من الحرم ليقتلوه في الحل قال لهم خبيب ذروني أركع ركعتين فتركه يركع ركعتين ثم قال لولا أن تظنوا أن ما بي جزع لزدت اللهم احصهم عددا

 فما أبالي حين أقتل مسلما

 على أي جنب كان لله مصرعي

 وذلك في ذات الإله وإن يشأ

 يبارك على أوصال شلو ممزع  م قام إليه أبو سروعة عقبة بن الحارث فقتله فكان خبيب هو سن الركعتين لكل مسلم قتل صبرا واستجاب الله عز وجل لعاصم بن ثابت يوم أصيب فأخبر النبي صلى الله عليه وسلم أصحابه خبرهم يوم أصيبوا وبعث ناس من كفار قريش إلى عاصم حين حدثوا أنه قتل ليؤتوا بشيء منه يفرق وكان قتل رجلا من عظمائهم يوم بدر فبعث الله على عاصم مثل المظلة من الدبر فحمته من رسولهم فلم يقدر على أن يقطع من لحمه شيء

 

[-: 8788 :-] Ebu Hureyre anlatıyor: Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) on kişilik bir askeri grubu gözcü olarak gönderdi ve onlara Ömer b. el•Hattab'ln oğlu Asım'ın dedesi olan Asım b. Sabit el-Ensarl'yi komutan tayin etti. Yola çıkıp Usfan ile Mekke arasında bir yer olan Hudat bölgesine geldiklerinde, Hüzeyl kabilesinden Lehyan oğullarına geldikleri haberi verildi. Bunun üzerine Lehyan oğullarından yüz okçu, bu askeri grubu takip için çıktılar. Müslüman askerlerin izlerini buldular ve hatta yiyeceklerinin hurma olduğunu bile öğrendiler. Hurmaları Medine'den azıklarına koymuşlardı. Sonra onların izini takibe başladılar. Asım ile arkadaşları onları görünce yüksek bir yere sığındılar. Okçular etraflarını sardı ve: "inin kendi isteğinizle teslim olun, söz veriyoruz hiç biriniz öldürülmeyecektir" dediler. Birliğin komutanı Asım b. Sabit: "Valiahi ben bir katirin zimmetine girip teslim olmam. Allahım! Durumumuzu Peygamberine haber ver" dedi. Ardından Asım ile beraber yedi kişiyi oklarla öldürdüler.

Onlar öldürülünce kalan üç kişi verilen söz üzerine aşağı inip teslim oldular.

 

Bunlar Hubeyb el-Ensari, ibn Desine ve bir kişi daha idi. Lehyan oğulları okçuları bu üç kişiyi yakalayınca, yayların iplerini sökerek onları bağladılar. Üçüncü adam: "Bu, ihanetin başlangıcıdır. Allah'a yemin ederim ki sizinle gitmeyeceğim" dedi. Ancak onu sürükleyerek götürmek istediler. Gitmek istemeyince de öldürdüler. Hubeyb ile ibn Desine'yi alıp Mekke'ye götürdüler ve sattılar. Bu olay Hayber savaşından sonra oluyordu. Hubeyb, Haris oğulları ibn Amir b. Nevfel b. Abdimenaf tarafından satın alındı. Hubeyb ise Bedr savaşında Haris b. Amir'i öldürdüğü için onu satmadilar ve yanlarında esir olarak bıraktılar.

 

Ubeydullah b. iyad, Haris'in kızından naklediyor: Onu öldürmeye karar aldıklarında Hubeyb temizlik yapmak benden bir ustura istedi. Ben de verdim. çocuğum ben görmeden Hubeyb'in yanına gitmişti ve Hubeyb de onu dizine oturtmuştu. Onun elinde de usturayı gördüğümde öyle korktum ki Hubeyb bu korkumu yüzümden anladı ve: "Onu öldürmemden mi korkuyorsun? Ben öyle bir şey yapacak değilim" dedi. Valiahi' ben Hubeyb'ten daha hayırlı bir esir görmedim. Günün birinde, Mekke'de üzümün olmadığı bir zamanda Hubeyb elindeki bir salkım üzümü yiyordu. Bu, Allah tarafından Hubeyb'e gönderilen rızıktı. Onu öldürmek için haram olan bölgeden çıktıklarında Hubeyb:

 

"Bana iki rekat namaz kılmam için izin verin" dedi. Ona izin verdiler ve iki rekat namaz kıldı. Sonra: "Korktuğumu düşünmeyecek olsaydınız daha fazla namaz kılardım. Allahım! Müşriklerin sayısını azalt" deyip şöyle devam etti: "İman ile öldüğü m de, bedenim Umursamam hangi yöne düşecek Allah rızasına uygun olunca Parça parça bedenim olur mübarek. "

Sonra Ebu Sirva'a (Ukbe b. el-Haris) kalkıp onu öldürdü. Hubeyb yakalanarak öldürülecek olanlar için iki rekat namaz kılmayı ilk başlatan kişidir. Yüce Allah Asım b. Sabit'in de öldürüldüğü gün duasını kabul etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) onların öldürüldükleri gün ashabına bunun haberini verdi. Kureyş müşriklerinden bazıları, Asım'ın öldürüldüğü söylenince öldüğünden emin olmak için, ondan bir parça getirilmesini istediler. Çünkü Asım, Bedr'de müşriklerden önemli birini öldürmüştü. Ancak Yüce Allah küçük bir bulut gibi eşek arısı sürüsünü Asım'ın üzerine gönderdi ve müşriklerin gönderdiği adamlar Asım'ın bedeninden bir şey koparamadan geri döndüler.

 

Tuhfe: 14271

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (3045, 3989, 4086, 7402), Ebu Davud (2660,2661), Ahmed, Müsned (7928) ve İbn Hibban (7039, 7040) rivayet etmişlerdir.

 

 

باب توجيه عين واحدة

159- Tek Bir Gözcü Göndermek

 

أخبرنا يعقوب بن إبراهيم قال حدثنا يحيى القطان قال حدثنا عبد الله بن المبارك قال حدثنا معمر عن الزهري عن عروة عن المسور بن مخرمة ومروان بن الحكم قالا خرج رسول الله صلى الله عليه وسلم زمن الحديبية في بضع عشرة مائة من أصحابه حتى إذا كانوا بذي الحليفة قلد النبي صلى الله عليه وسلم الهدي وأشعر وأحرم بالعمرة وبعث بين يديه عينا له من خزاعة يخبره عن قريش وسار النبي صلى الله عليه وسلم حتى إذا كان بغدير الأشطاط قريبا من عسفان أتاه عتبة الخزاعي فقال إني تركت كعب بن لؤي وعامر بن لؤي قد جمعوا لك الأحابيش وجمعوا لك جموعا وهم مقاتلوك وصادوك عن البيت فقال النبي صلى الله عليه وسلم أشيروا علي أترون بأن أمثل إلى ذراري هؤلاء الذين أعانوهم فنصيبهم فإن يغدروا يغدروا بأن قعدوا موتورين وإن نجوا يكونوا عنقا قطعها الله أم ترون أن أأم البيت فمن صدنا عنه قاتلناه فقال أبو بكر الله ورسوله أعلم يا نبي الله إنما جئنا معتمرين ولم نأت لقتال أحد ولكن من حال بيننا وبين البيت قاتلناه فقال النبي صلى الله عليه وسلم فتروحوا إذا

 

[-: 8789 :-] Misvar b. Mahreme ve Mervan b. el-Hakem (biri diğerinin anlattıklarına bir şeyler ekleyerek) naklediyorlar: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hudeybiye yılında ashabından bin küsur kişiyle birlikte yola çıktı. Zu'l-Huleyfe yakınlarına geldiğinde kurbanlara gerdanlıklar takıp onları işaretledi. Orada da ihrama girdi. Sonra Huzaa'dan olan gözcüsünü, Kureyş'in durumunu öğrenip haber vermesi için gönderdi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) yoluna devam etti. Usfan'a yakın olan Eştat'ta bir göletin yanına vardığında gözcüsü geri geldi ve: "Ka'b b. Luey ve Amir b. Luey seninle savaşmak ve Kabe'yi ziyaretten alıkoymak için şehirden ve çevre köylerden adamlar toplamış bulunmaktalar" dedi. Bunun üzerine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabına: "Bana bu konuda görüşünüzü söyleyin. Kureyşlilere yardıma gelen toplulukların geride kalan çoluk çocuğuna baskın yapalım mı? Kaçmaz kalırlarsa yardıma giden adamlarının mallarını elinden almış, intikam ateşi içinde bırakmış oluruz. Şayet kaçıp kurtulurlarsa da Yüce Allah bizleri kafir bir topluluktan kurtarmış olur. Veya Kabe'ye doğru yolumuza devam edelim. Bizi Kabe'den alıkoyacak olanlarla savaşalım" buyurdu. Ebu Bekr: "Allah ve Resulü daha iyi bilir, ey Allah'ın Resulü! Biz umre için yönelip geldik ve kimseyi öldürmek için gelmedik. Eğer bizi Kabe'den alıkoyacak birileri çıkarsa onlarla savaşalım" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman yola devam edin" buyurdu.

 

T uhfe: 11250

 

Diğer tahric: Hadisi Buhari (1694, 2712, 2731, 4158, 4178, 4180), Ebu Davud (1754, 2765,2766,4655), Ahmed, Müsned(18910) ve İbn Hibban (4872) rivayet etmişlerdir.

 

 

ذهاب الطليعة وحده

160- Tek Başına Öncü Gitmek

 

أنبأ القاسم بن زكريا كوفي قال حدثنا أبو أسامة عن هشام بن عروة وسفيان بن سعيد عن محمد بن المنكدر عن جابر قال قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من يأتينا بخبر القوم فقال الزبير أنا فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إن لكل نبي حواري وحواري الزبير

 

[-: 8790 :-] Cabir der ki: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bize düşman kuvvetlerinden haber getirir?" diye sorunca, Zübeyr: "Ben getiririm" dedi. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her peygamberin bir havarisi vardır. Benim de havarim de Zübeyr'dir" buyurdu.

 

Tuhfe: 3021, 3087

8154. hadiste kısa olarak geçti. Sonraki iki hadise bakınız.

 

 

أنبأ يونس بن عبد الأعلى قال أنبأ بن وهب قال أخبرني سعيد بن عبد الرحمن عن هشام بن عروة عن محمد بن المنكدر عن جابر بن عبد الله أن رسول الله صلى الله عليه وسلم قال يوم الخندق من رجل يأتينا بخبر بني قريظة قال الزبير أنا فذهب على فرسه فجاء بخبرهم ثم قال الثانية فقال الزبير أنا فذهب ثم الثالثة فقال النبي صلى الله عليه وسلم لكل نبي حواري وحواري الزبير

 

[-: 8791 :-] Cabir b. Abdiilah'ın bildirdiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hendek savaşı sırasında: "Kim bize Kurayza oğullarından haber getirir?" diye sorunca, Zübeyr: ''Ben getiririm" dedi. Atıyla gitti ve onlar hakkında gerekli bilgileri elde edip geri geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ikinci kez aynı soruyu sorunca, Zübeyr yine: "Ben getiririm" dedi ve gitti. Üçüncü defa aynı şey tekrarlanınca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her peygamberin bir havarisi vardır, benim de havarim de Zübeyr'dir" buyurdu.

 

Tuhfe: 3087

8154. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

أنبأ محمد بن عبد الله قال حدثنا سليمان بن حرب قال حدثنا حماد بن زيد عن هشام بن عروة قال قال وهب بن كيسان أشهد لسمعت جابر بن عبد الله يقول لما اشتد الأمر يوم بني قريظة قال رسول الله صلى الله عليه وسلم من يأتينا بخبرهم فلم يذهب أحد فذهب الزبير فجاء بخبرهم ثم اشتد الأمر أيضا فقال النبي صلى الله عليه وسلم من يأتينا بخبرهم فلم يذهب أحد فذهب الزبير ثم اشتد الأمر أيضا فقال النبي صلى الله عليه وسلم من يأتينا بخبرهم فلم يذهب أحد فذهب الزبير فجاء بخبرهم فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم إن لكل نبي حواريا وإن الزبير حواري

 

[-: 8792 :-] Cabir b. Abdiilah der ki: Kurayza oğulları ile yapılan savaşta durum çetin olunca, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bana onlardan haber getirir?" diye sordu. Ancak kimse gitmeyince Zübeyr gitti. Sonra onlardan haberle geri geldi. Durum bir daha çetin olunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha: "Kim bana onlardan haber getirir?" buyurdu. Yine kimse kimse gitmeyince Zübeyr gitti. Durum tekrar çetin olunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir daha: "Kim bana onlardan haber getirir?" buyurdu. Yine kimse gitmeyince bir daha Zübeyr gitti. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): ''Her peygamberin bir havarisi vardır, benim de havarim ise Zübeyr'dir" buyurdu

 

Tuhfe: 3132

8154. hadiste tahrici yapıldı.

 

 

قتل عيون المشركين

161- Müşriklerin Gözcülerini Öldürmek

 

أنبأ أحمد بن سليمان قال حدثنا جعفر بن عون قال أنبأ أبو عميس عن إياس بن سلمة بن الأكوع عن أبيه قال جاء عين من المشركين إلى رسول الله صلى الله عليه وسلم وهو نازل فلما طعم انسل فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم علي الرجل اقتلوه فابتدره القوم قال وكان أبي ليسبق الفرس شدا فسبقهم إليه فأخذه بخطام راحلته فقتله فنفله رسول الله صلى الله عليه وسلم سلبه

 

[-: 8793 :-] iyas b. Seleme b. el-Ekva', babasından naklediyor: Müşriklerden bir gözcü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)'in yanına geldi ve yemek yedikten sonra süzülüp gitti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem):

 

"Bu adamı öldürün" emrini verince Müslümanlar peşinden gitti. Babam koşuda atı geçerdi. Bundan dolayı herkesten önce adama yetişip bineğinin yularını tuttu ve onu öldürdü. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamın eşyalarını babama verdi.

 

Tuhfe: 4514

8624. hadiste tahrici yapıldı.