باب
توجيه العيون
والتولية
عليهم
158- Gözcü Göndermek ve
Onlara Birini Komutan Kılmak
أخبرني
عمران بن بكار
بن راشد قال
حدثنا أبو اليمان
قال حدثنا
شعيب عن
الزهري قال
أخبرني عمرو
بن أبي سفيان
عن أسيد بن
جارية بن
جارية الثقفي
وكان من أصحاب
أبي هريرة أن
أبا هريرة قال
إن النبي صلى
الله عليه
وسلم بعث عشرة
رهط سرية عينا
وأمر عليهم
عاصم بن ثابت
الأنصاري جد
عاصم بن عمر
بن الخطاب
فانطلقوا حتى
إذا كانوا
بالهداة وهي
بين عسفان
ومكة ذكروا
لحي من هذيل يقال
لهم بني لحيان
تنفروا لهم
بقريب من مائة
رجل رام
فاقتصوا
آثارهم حتى
وجدوا مأكلهم
تمرا تزودوه
من المدينة
فاتبعوا
آثارهم فلما رآهم
عاصم وأصحابه
لجؤوا إلى
قدقد وأحاط
بهم القوم
فقالوا لهم
انزلوا
وأعطوا ما
بأيديكم ولكم
العهد
والميثاق لا
يقتل معكم أحد
فقال عاصم بن
ثابت أمير
السرية أما
أنا فوالله لا
أنزل اليوم في
ذمة كافر
اللهم أخبر
عنا نبيك صلى الله
عليه وسلم
فرموهم
بالنبل
فقتلوا عاصما في
سبعة ثم نزل
إليهم ثلاثة
رهط بالعهد
والميثاق
منهم خبيب
الأنصاري
وابن دثنة
ورجل آخر فلما
استمكنوا
منهم أطلقوا
أوتار قسيهم
فأوثقوهم
فقال الرجل
الثالث هذا
أول الغدر
والله لا
أصحبكم فجروه
وعالجوه فأبى
أن يصحبهم فقتلوه
فانطلقوا
بخبيب وابن
دثنة حتى
ابتاعوهما
بمكة بعد
وقيعة بدر
فابتاع خبيبا
بنو الحارث بن
عامر بن نوفل
بن عبد مناف
وكان خبيب هو
قتل الحارث بن
عامر يوم بدر
فلبث خبيت
عندهم أسيرا
فأخبرني عبد
الله بن عباس
أن ابنة الحارث
أخبرتهم أنهم
حين اجتمعوا
استعار منها
موسى يستحد
بها فأعارته
قالت فدرج بن
لي وأنا غافلة
حتى أتاه
فوجدته على
فخذه والموسى
بيده ففزعت
فزعة عرفها
خبيب في وجهي
فقال أتخشين
أن أقتله ما
كنت لأفعل ذلك
قالت ووالله
ما رأيت أسيرا
قط خيرا من
خبيب لقد
وجدته يوما
يأكل من قطف
عنب في يده
وإنه لموثق في
الحديد وما بمكة
من ثمرة فكانت
تقول إنه رزق
من الله رزقه خبيبا
فلما خرجوا من
الحرم
ليقتلوه في
الحل قال لهم
خبيب ذروني
أركع ركعتين
فتركه يركع ركعتين
ثم قال لولا
أن تظنوا أن
ما بي جزع
لزدت اللهم
احصهم عددا
فما
أبالي حين
أقتل مسلما
على
أي جنب كان
لله مصرعي
وذلك
في ذات الإله
وإن يشأ
يبارك
على أوصال شلو
ممزع م
قام إليه أبو
سروعة عقبة بن
الحارث فقتله
فكان خبيب هو
سن الركعتين
لكل مسلم قتل
صبرا واستجاب الله
عز وجل لعاصم
بن ثابت يوم
أصيب فأخبر
النبي صلى
الله عليه
وسلم أصحابه خبرهم
يوم أصيبوا
وبعث ناس من
كفار قريش إلى
عاصم حين
حدثوا أنه قتل
ليؤتوا بشيء
منه يفرق وكان
قتل رجلا من
عظمائهم يوم
بدر فبعث الله
على عاصم مثل
المظلة من
الدبر فحمته
من رسولهم فلم
يقدر على أن
يقطع من لحمه
شيء
[-: 8788 :-] Ebu Hureyre anlatıyor:
Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) on kişilik bir askeri grubu gözcü olarak
gönderdi ve onlara Ömer b. el•Hattab'ln oğlu Asım'ın dedesi olan Asım b. Sabit
el-Ensarl'yi komutan tayin etti. Yola çıkıp Usfan ile Mekke arasında bir yer
olan Hudat bölgesine geldiklerinde, Hüzeyl kabilesinden Lehyan oğullarına
geldikleri haberi verildi. Bunun üzerine Lehyan oğullarından yüz okçu, bu
askeri grubu takip için çıktılar. Müslüman askerlerin izlerini buldular ve
hatta yiyeceklerinin hurma olduğunu bile öğrendiler. Hurmaları Medine'den
azıklarına koymuşlardı. Sonra onların izini takibe başladılar. Asım ile
arkadaşları onları görünce yüksek bir yere sığındılar. Okçular etraflarını
sardı ve: "inin kendi isteğinizle teslim olun, söz veriyoruz hiç biriniz
öldürülmeyecektir" dediler. Birliğin komutanı Asım b. Sabit: "Valiahi
ben bir katirin zimmetine girip teslim olmam. Allahım! Durumumuzu Peygamberine
haber ver" dedi. Ardından Asım ile beraber yedi kişiyi oklarla öldürdüler.
Onlar öldürülünce kalan
üç kişi verilen söz üzerine aşağı inip teslim oldular.
Bunlar Hubeyb el-Ensari,
ibn Desine ve bir kişi daha idi. Lehyan oğulları okçuları bu üç kişiyi
yakalayınca, yayların iplerini sökerek onları bağladılar. Üçüncü adam:
"Bu, ihanetin başlangıcıdır. Allah'a yemin ederim ki sizinle
gitmeyeceğim" dedi. Ancak onu sürükleyerek götürmek istediler. Gitmek
istemeyince de öldürdüler. Hubeyb ile ibn Desine'yi alıp Mekke'ye götürdüler ve
sattılar. Bu olay Hayber savaşından sonra oluyordu. Hubeyb, Haris oğulları ibn
Amir b. Nevfel b. Abdimenaf tarafından satın alındı. Hubeyb ise Bedr savaşında
Haris b. Amir'i öldürdüğü için onu satmadilar ve yanlarında esir olarak
bıraktılar.
Ubeydullah b. iyad,
Haris'in kızından naklediyor: Onu öldürmeye karar aldıklarında Hubeyb temizlik
yapmak benden bir ustura istedi. Ben de verdim. çocuğum ben görmeden Hubeyb'in
yanına gitmişti ve Hubeyb de onu dizine oturtmuştu. Onun elinde de usturayı
gördüğümde öyle korktum ki Hubeyb bu korkumu yüzümden anladı ve: "Onu
öldürmemden mi korkuyorsun? Ben öyle bir şey yapacak değilim" dedi.
Valiahi' ben Hubeyb'ten daha hayırlı bir esir görmedim. Günün birinde, Mekke'de
üzümün olmadığı bir zamanda Hubeyb elindeki bir salkım üzümü yiyordu. Bu, Allah
tarafından Hubeyb'e gönderilen rızıktı. Onu öldürmek için haram olan bölgeden
çıktıklarında Hubeyb:
"Bana iki rekat
namaz kılmam için izin verin" dedi. Ona izin verdiler ve iki rekat namaz
kıldı. Sonra: "Korktuğumu düşünmeyecek olsaydınız daha fazla namaz kılardım.
Allahım! Müşriklerin sayısını azalt" deyip şöyle devam etti: "İman
ile öldüğü m de, bedenim Umursamam hangi yöne düşecek Allah rızasına uygun
olunca Parça parça bedenim olur mübarek. "
Sonra Ebu Sirva'a (Ukbe
b. el-Haris) kalkıp onu öldürdü. Hubeyb yakalanarak öldürülecek olanlar için
iki rekat namaz kılmayı ilk başlatan kişidir. Yüce Allah Asım b. Sabit'in de
öldürüldüğü gün duasını kabul etti. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
onların öldürüldükleri gün ashabına bunun haberini verdi. Kureyş müşriklerinden
bazıları, Asım'ın öldürüldüğü söylenince öldüğünden emin olmak için, ondan bir
parça getirilmesini istediler. Çünkü Asım, Bedr'de müşriklerden önemli birini
öldürmüştü. Ancak Yüce Allah küçük bir bulut gibi eşek arısı sürüsünü Asım'ın
üzerine gönderdi ve müşriklerin gönderdiği adamlar Asım'ın bedeninden bir şey
koparamadan geri döndüler.
Tuhfe: 14271
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (3045, 3989, 4086, 7402), Ebu Davud (2660,2661), Ahmed, Müsned (7928) ve
İbn Hibban (7039, 7040) rivayet etmişlerdir.
باب
توجيه عين
واحدة
159- Tek Bir Gözcü
Göndermek
أخبرنا
يعقوب بن
إبراهيم قال
حدثنا يحيى
القطان قال
حدثنا عبد
الله بن
المبارك قال
حدثنا معمر عن
الزهري عن
عروة عن
المسور بن
مخرمة ومروان
بن الحكم قالا
خرج رسول الله
صلى الله عليه
وسلم زمن
الحديبية في
بضع عشرة مائة
من أصحابه حتى
إذا كانوا بذي
الحليفة قلد
النبي صلى الله
عليه وسلم
الهدي وأشعر
وأحرم
بالعمرة وبعث بين
يديه عينا له
من خزاعة
يخبره عن قريش
وسار النبي
صلى الله عليه
وسلم حتى إذا
كان بغدير الأشطاط
قريبا من
عسفان أتاه
عتبة الخزاعي
فقال إني تركت
كعب بن لؤي
وعامر بن لؤي
قد جمعوا لك
الأحابيش
وجمعوا لك
جموعا وهم
مقاتلوك
وصادوك عن
البيت فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم أشيروا
علي أترون بأن
أمثل إلى
ذراري هؤلاء
الذين
أعانوهم
فنصيبهم فإن
يغدروا يغدروا
بأن قعدوا
موتورين وإن
نجوا يكونوا
عنقا قطعها
الله أم ترون
أن أأم البيت
فمن صدنا عنه
قاتلناه فقال
أبو بكر الله
ورسوله أعلم
يا نبي الله
إنما جئنا
معتمرين ولم
نأت لقتال أحد
ولكن من حال
بيننا وبين
البيت
قاتلناه فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم فتروحوا
إذا
[-: 8789 :-] Misvar b. Mahreme ve
Mervan b. el-Hakem (biri diğerinin anlattıklarına bir şeyler ekleyerek)
naklediyorlar: Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hudeybiye yılında
ashabından bin küsur kişiyle birlikte yola çıktı. Zu'l-Huleyfe yakınlarına
geldiğinde kurbanlara gerdanlıklar takıp onları işaretledi. Orada da ihrama
girdi. Sonra Huzaa'dan olan gözcüsünü, Kureyş'in durumunu öğrenip haber vermesi
için gönderdi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) yoluna devam etti. Usfan'a
yakın olan Eştat'ta bir göletin yanına vardığında gözcüsü geri geldi ve:
"Ka'b b. Luey ve Amir b. Luey seninle savaşmak ve Kabe'yi ziyaretten
alıkoymak için şehirden ve çevre köylerden adamlar toplamış bulunmaktalar"
dedi. Bunun üzerine Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ashabına: "Bana bu
konuda görüşünüzü söyleyin. Kureyşlilere yardıma gelen toplulukların geride
kalan çoluk çocuğuna baskın yapalım mı? Kaçmaz kalırlarsa yardıma giden adamlarının
mallarını elinden almış, intikam ateşi içinde bırakmış oluruz. Şayet kaçıp
kurtulurlarsa da Yüce Allah bizleri kafir bir topluluktan kurtarmış olur. Veya
Kabe'ye doğru yolumuza devam edelim. Bizi Kabe'den alıkoyacak olanlarla
savaşalım" buyurdu. Ebu Bekr: "Allah ve Resulü daha iyi bilir, ey
Allah'ın Resulü! Biz umre için yönelip geldik ve kimseyi öldürmek için
gelmedik. Eğer bizi Kabe'den alıkoyacak birileri çıkarsa onlarla
savaşalım" deyince, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "O zaman yola
devam edin" buyurdu.
T uhfe: 11250
Diğer tahric: Hadisi
Buhari (1694, 2712, 2731, 4158, 4178, 4180), Ebu Davud (1754, 2765,2766,4655),
Ahmed, Müsned(18910) ve İbn Hibban (4872) rivayet etmişlerdir.
ذهاب
الطليعة وحده
160- Tek Başına Öncü
Gitmek
أنبأ القاسم
بن زكريا كوفي
قال حدثنا أبو
أسامة عن هشام
بن عروة
وسفيان بن
سعيد عن محمد
بن المنكدر عن
جابر قال قال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم من
يأتينا بخبر
القوم فقال
الزبير أنا
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم إن
لكل نبي حواري
وحواري
الزبير
[-: 8790 :-] Cabir der ki: Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bize düşman kuvvetlerinden haber
getirir?" diye sorunca, Zübeyr: "Ben getiririm" dedi. Bunun
üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Her peygamberin bir
havarisi vardır. Benim de havarim de Zübeyr'dir" buyurdu.
Tuhfe: 3021, 3087
8154. hadiste kısa
olarak geçti. Sonraki iki hadise bakınız.
أنبأ يونس بن
عبد الأعلى
قال أنبأ بن
وهب قال أخبرني
سعيد بن عبد
الرحمن عن
هشام بن عروة
عن محمد بن المنكدر
عن جابر بن
عبد الله أن
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم قال يوم
الخندق من رجل
يأتينا بخبر
بني قريظة قال
الزبير أنا
فذهب على فرسه
فجاء بخبرهم
ثم قال
الثانية فقال
الزبير أنا فذهب
ثم الثالثة
فقال النبي
صلى الله عليه
وسلم لكل نبي
حواري وحواري
الزبير
[-: 8791 :-] Cabir b. Abdiilah'ın
bildirdiğine göre, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hendek savaşı
sırasında: "Kim bize Kurayza oğullarından haber getirir?" diye
sorunca, Zübeyr: ''Ben getiririm" dedi. Atıyla gitti ve onlar hakkında
gerekli bilgileri elde edip geri geldi. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) ikinci kez aynı soruyu sorunca, Zübeyr yine: "Ben getiririm"
dedi ve gitti. Üçüncü defa aynı şey tekrarlanınca, Resulullah (Sallallahu
aleyhi ve Sellem): "Her peygamberin bir havarisi vardır, benim de havarim
de Zübeyr'dir" buyurdu.
Tuhfe: 3087
8154. hadiste tahrici
yapıldı.
أنبأ محمد بن
عبد الله قال
حدثنا سليمان
بن حرب قال
حدثنا حماد بن
زيد عن هشام
بن عروة قال قال
وهب بن كيسان
أشهد لسمعت
جابر بن عبد
الله يقول لما
اشتد الأمر
يوم بني قريظة
قال رسول الله
صلى الله عليه
وسلم من يأتينا
بخبرهم فلم
يذهب أحد فذهب
الزبير فجاء
بخبرهم ثم
اشتد الأمر
أيضا فقال
النبي صلى الله
عليه وسلم من
يأتينا
بخبرهم فلم
يذهب أحد فذهب
الزبير ثم
اشتد الأمر
أيضا فقال
النبي صلى
الله عليه
وسلم من
يأتينا
بخبرهم فلم
يذهب أحد فذهب
الزبير فجاء
بخبرهم فقال
رسول الله صلى
الله عليه
وسلم إن لكل
نبي حواريا
وإن الزبير
حواري
[-: 8792 :-] Cabir b. Abdiilah der
ki: Kurayza oğulları ile yapılan savaşta durum çetin olunca, Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem): "Kim bana onlardan haber getirir?"
diye sordu. Ancak kimse gitmeyince Zübeyr gitti. Sonra onlardan haberle geri
geldi. Durum bir daha çetin olunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bir
daha: "Kim bana onlardan haber getirir?" buyurdu. Yine kimse kimse
gitmeyince Zübeyr gitti. Durum tekrar çetin olunca, Nebi (Sallallahu aleyhi ve
Sellem) bir daha: "Kim bana onlardan haber getirir?" buyurdu. Yine
kimse gitmeyince bir daha Zübeyr gitti. Bunun üzerine Nebi (Sallallahu aleyhi
ve Sellem): ''Her peygamberin bir havarisi vardır, benim de havarim ise
Zübeyr'dir" buyurdu
Tuhfe: 3132
8154. hadiste tahrici
yapıldı.
قتل
عيون
المشركين
161- Müşriklerin
Gözcülerini Öldürmek
أنبأ أحمد بن
سليمان قال
حدثنا جعفر بن
عون قال أنبأ
أبو عميس عن
إياس بن سلمة
بن الأكوع عن أبيه
قال جاء عين
من المشركين
إلى رسول الله
صلى الله عليه
وسلم وهو نازل
فلما طعم انسل
فقال رسول
الله صلى الله
عليه وسلم علي
الرجل اقتلوه
فابتدره
القوم قال
وكان أبي
ليسبق الفرس
شدا فسبقهم
إليه فأخذه
بخطام راحلته
فقتله فنفله
رسول الله صلى
الله عليه وسلم
سلبه
[-: 8793 :-] iyas b. Seleme b. el-Ekva',
babasından naklediyor: Müşriklerden bir gözcü Resulullah (Sallallahu aleyhi ve
Sellem)'in yanına geldi ve yemek yedikten sonra süzülüp gitti. Resulullah
(Sallallahu aleyhi ve Sellem):
"Bu adamı
öldürün" emrini verince Müslümanlar peşinden gitti. Babam koşuda atı
geçerdi. Bundan dolayı herkesten önce adama yetişip bineğinin yularını tuttu ve
onu öldürdü. Bunun üzerine Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) adamın
eşyalarını babama verdi.
Tuhfe: 4514
8624. hadiste tahrici
yapıldı.